Salı, Mayıs 24, 2011

BIR FENERBAHCE VARDI O SEZON!



2010-2011 sezonu belki de Fenerbahce tarihinin en unutulmaz sampiyonlugunun geldigi sezondu. Hersey yeniden gosterime giren bir film gibi baslamisti aslinda. 2006 sezonundaki gibi yine son macla sampiyonluk gitmis. Iki kayipta da takimin teknik dIrektoru olan Daum yerine yeni hocalar gelmisti. Daha onceki hoca Zico, boyali basin tarafindan Rizico diye lanse edilmis, ama inanilmaz bir cikis yasayarak hem sampiyonluk getirmis, hem de 2 sezon sonrasi CL gruplarinda Fenerbahce'ye 11 puan aldirarak Turk takimlari rekorunu kirmisti.Ustune Avrupa'nin devlerini bir bir dize getirmis ve ceyrek finale kadar cikmisti takim.

Tarih tekerrur mu edecekti,yada yeni hoca ve takim bu sefer bu travmayi atamayacak miydi uzerlerinden? Taraftar hocanin sezon basi arkasindaydi, cunku hoca "Kral Aykut"du. Fenerbahce'nin unutulmaz golculerinin ilk siralarindaydi.Transfer, gelen giden oyuncular derken sezon basladi. Ama buyuk bir sok bekliyordu Fenerbahce'yi. Son 7-8 yilin Avrupa arenasindaki en basarili Turk takimi, bu sefer beklenmedik bir sekilde Avrupa'dan eleniyordu. Oysa neredeyse Mart ayini gormek Avrupa kupalarinda bir gelenek olmustu. Yavas yavas ilk homurdanmalar basladi, ustune sezon basindaki zor fikstur, zor takimlar ve zirveye gore olusan bariz bir puan farki. Ama Fenerbahce inat ediyordu, herkes ha koptu ha kopacak derken yeniden ayaga kalkiyor, puanlar kazaniyor, ama tam zirveyi yakalayacakken yine ayagi takiliyordu takimin.

Ilk yari bu sekilde bitti, takim 3.siradaydi. 2 ezeli rakibin daha altlarda olmasi yureklere biraz su serpse de, Fenerbahce'nin hedefi zirveydi. Ama orasi cok yokus bir yola donmustu.Onundeki 2 rakiple 9 ve 5 puan fark vardi.Umutlar yavas yavas azalmisti,ustune medya ve basin Aykut Kocaman Hoca'ya yuklenmeye baslamislardi. Ama Baskan bu sefer bu oyuna gelmeyecegini ifade ediyordu.Butun bunlarin ustune, yillardir alinamayan Turkiye Kupasi'na takim gruplarda cok kotu bir performansla veda ediyordu.Herkes birbirine soruyordu, bu sezon da mi husran diye?.....

Hayir degildi! Hersey bir ilik Antalya aksaminda basladi.Mukemmel bir gol ve kazanilan 3 puan. Puan farki 7ye inmisti. Sonraki hafta ise zirvedeki takim neye ugradigini sasirdi Kadikoy'de. Fenerbahce son yillarin en inanilmaz presini yapiyor, cimler sari lacivertli kramponlarin altinda hunharca eziliyordu.Rakip caresizdi, karsisinda o gun kim olsa daha fazla dayanamazdi ve 2-0lik skorla puan farki henuz 2.haftada 4'e iniyordu. Fenerbahce yine yapacagini yapmis, tam bitti artik denilirken "Yaris Yeni Basliyor" diye bagirmisti. Galibiyetler galibiyetleri, goller golleri getirdi 10.haftaya kadar. Bir onceki sezonun sampiyonu Kadikoy'deydi bu sefer. Kadikoy saskinlik icindeydi, rakip resmen 1 puan almaya razi bir oyun sergiliyor. 8 oyuncu ile ceza sahasina kapaniyordu. Oysa bu macta rakibe 1 puan degil, 3 puan lazimdi. Olmadi o mac, hakem penaltiyi vermedi, top istemedi, bir sekilde olmadi. Fenerbahce ele gecirdigi zirveyi yeniden birakmak zorunda kalmisti. Ama biliyordu, bir onceki sezonun diyetinin odendigini o aksam.

Yilmadi takim,hoca ve taraftar. Her mac bir yeni dogus, her mac yeni bir umuttu. Yeniden kazanmaya basladi, bu sefer birakmamacasina, Izmir'de ecel terleri dokuldu, Karabuk'de kalpler durdu resmen, ama sonunda zafer Sivas'da, hem de yine son macta geldi.

O an durdu sanki zaman, her yer sari lacivert renklerle kaplandi.Yine Fenerbahce kullerinden dogmus, yine ne kadar buyuk bir camia oldugunu tarihe yazdirmisti.

Bir Aykut Kocaman vardi.Fenerbahce'nin "Kral Aykut'uydu", Fenerbahce'nin unutulmaz hocasina dondu o sezon.

Bir Alex de Souza vardi. Futbolun az sayida kalmis ressamlarindandi. Her maca bir firca darbesi vurdu o sezon, her maci sari lacivert renklerle boyadi.

Bir Gokhan Gonul vardi. Sag bek nasil olunur, uygulamali ders verdi her mac. Fenerbahce'nin sag kanadini demir bir yumruga cevirdi.

Bir Volkan Demirel vardi kalemizde. Her mac devlesti, devlestikce hirslandi, hirslandikca kupayi daha siki siki tutmaya basladi takim.

Bir Emre Belozoglu vardi. Hirs kupuydu bu cocuk, ama o sezon daha farkli oynadi, sairlere inat her macta sari lacivertle bezeli ask siirleri yazdi.

Bir Lugano vardi o sezon. Gol attiginda sevincinden deliye donerdi,ama o sezon rakip savunmalari sirtina alip da atti kafa gollerini.

Bir Mehmet Topuz vardi, o sezon ispatladi neden Fenerbahce formasini giymenin kutsal oldugunu. Ligin en cok kosani oldu, sanki 4 cigeri vardi bu Anadolu delikanlisin.

Bir Semih Senturk vardi, Fenerbahceliler bile hala anlamamisti degerini belki de. Ama o yine ispatladi klubeden gelen bir oyuncunun maclari nasil cevirebilecegini, ne kadar ozel bir oyuncu olabilecegini.

Bir Santos vardi, bir Yobo vardi, bir Mert vardi gencecik elleriyle sampiyonlugu kurtaran.

Buyuk Fenerbahce taraftari da baskaydi o sezon. Her mac inandilar, her mac takimlarinin yaninda yer aldilar.Yakariz bu dunyayi sampiyonluk gelince dediler, diye diye de sampiyonlugu getirdiler.O Sezonu asla unutmadilar, ne zaman takimlari darda kalsa hep o sezon konusuldu, umuda yeni yolculuklarin yol arkadasi oldu.

VE BIR FENERBAHCE VARDI O SEZON, ASAGILIK SALDIRALARA KARSI DIMDIK DURAN, BASKA RENKLERE ASLA BURUNMEYEN.GUN GELDI SENDELEDI, AMA HER SEFERINDE AYAGA KALKTI, DAHA GUCLU DAHA DIK BICIMDE. KENDI DESTANINI KENDI ELLERIYLE YAZDI YESIL CIMLERE.

----------

BIR FENERBAHCE VARDI O SEZON, HEPSINE KARSI TEKTI....
HEPSINI YENDI!!!!